Varis tedavisi, bacaklardaki yüzeyel toplardamarların genişlemesiyle oluşan varislerin neden olduğu şikayetleri hafifletmek, ilerlemesini yavaşlatmak ya da durdurmak amacıyla uygulanan yöntemlerin genel adıdır. Birçok kişi için hem estetik kaygılar hem de fiziksel rahatsızlıklar nedeniyle başvurulan varis tedavisi, beraberinde en çok sorulan sorulardan birini de gündeme getirir: “Varis tedavisi kalıcı çözüm sağlar mı?”

Bu yazıda, varis tedavisi sonrası sonuçların ne kadar sürdürülebilir olduğu, hangi durumlarda tekrar riski bulunduğu ve kalıcılığı etkileyen faktörlerin neler olabileceği üzerinde duracağız.

Varis Neden Oluşur?

Varis tedavisi sürecine geçmeden önce, bu sorunun neden ortaya çıktığını bilmek faydalı olabilir. Varisler, genellikle toplardamar kapakçıklarının görevini yeterince yerine getirememesi sonucu oluşur. Bu durumda kan geri kaçar, damar içinde birikir ve zamanla damar genişlemeye başlar. Bu genişleme, cilt yüzeyinden görülebilecek kadar belirgin hale geldiğinde, kişi varis tedavisi ihtiyacını fark eder.

Varisin oluşumunda genetik yatkınlık, uzun süre ayakta durma, hareketsiz yaşam tarzı, gebelik gibi birçok etken rol oynar. Ancak bu nedenlerin ortadan kaldırılması her zaman mümkün olmayabilir. Bu da,varis tedavisi sonrası kalıcılık konusunun neden bu kadar önemli olduğunu gösterir.

Varis Tedavisi Yöntemleri ve Kalıcılığı

Günümüzde uygulanan varis tedavisi yöntemleri farklılık gösterir. Bu yöntemlerin kalıcılığı da uygulama biçimine, hastalığın evresine ve bireysel faktörlere göre değişebilir. İşte en yaygın varis tedavisi yöntemleri ve bunların kalıcılıkla ilişkisi:

1. Lazerle Varis Tedavisi

Lazerle yapılan varis tedavisi, damar içi lazer yöntemiyle çalışır. Hasarlı damarın iç yüzeyine uygulanan enerji, damarın kapanmasını sağlar. Bu yöntem, etkili sonuçlar verebilmekte ve çoğu zaman uzun süreli rahatlama sağlamaktadır. Ancak bu yöntemin kalıcılığı, kişinin yaşam tarzı ve varise yol açan faktörlerin devam edip etmediği ile yakından ilişkilidir.

2. Köpük Skleroterapisi

Damar içerisine özel bir madde (sklerozan) enjekte edilerek yapılan varis tedavisi türüdür. Uygulama sonrasında damar yapışır ve zamanla yok olur. Genellikle küçük ya da orta boy varislerde tercih edilir. Kalıcı sonuçlar sağlama potansiyeli vardır; ancak bazı durumlarda aynı bölgede veya farklı damarlarda yeniden oluşum görülebilir.

3. Cerrahi Yöntemler

İlerlemiş vakalarda, damarların cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Bu tür varis tedavisi uygulamaları da oldukça etkili olabilir. Ancak cerrahi müdahale sonrası bile varis oluşumuna yatkın bireylerde yeni varisler gelişebilir. Bu da varis tedavisi sonrasında tamamen riskin ortadan kalkmadığını gösterir.

4. Radyofrekans Ablasyon

Damar içine yerleştirilen bir kateterle ısı uygulanarak yapılan bir diğer varis tedavisi yöntemidir. Başarılı uygulamalarda damarın kapanması sağlanır ve kalıcılığı yüksektir. Ancak her tedavi yönteminde olduğu gibi burada da tekrarlama olasılığı göz ardı edilmemelidir.

Varis Tedavisi Kalıcı mı?

Varis tedavisi, uygulandığı damara yönelik olarak çoğu zaman kalıcı çözüm sağlayabilir. Yani tedavi edilen damar genellikle yeniden genişlemez. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrım vardır: varis tedavisi, mevcut varisli damarları hedef alır; ancak yeni damarların zamanla varisleşmesi ihtimali her zaman vardır.

Bu nedenle, varis tedavisi sonrasında kalıcılığı etkileyen bazı önemli faktörler şunlardır:

• Genetik yatkınlık: Ailede varis öyküsü olan bireylerde yeni varis oluşumu daha olasıdır.
• Yaşam tarzı: Uzun süre ayakta durmak, hareketsizlik, sağlıksız beslenme gibi alışkanlıklar tekrar riskini artırabilir.
• Gebelik: Hormonal değişiklikler ve damar yapısına olan baskı, yeni varislerin oluşmasına neden olabilir.
• Aşırı kilo: Damarlar üzerinde artan basınç, varis gelişimini hızlandırabilir.

Bu noktada belirtmek gerekir ki, varis tedavisi, kesin sonuç verecek bir işlem olarak değerlendirilmemelidir. Her hasta için süreç farklılık gösterebilir. Bir kişide tamamen kalıcı sonuçlar alınabilirken, bir başka kişide belirli süre sonra yeni damarlar üzerinde benzer sorunlar gelişebilir.

Kalıcılığı Artırmak İçin Neler Yapılabilir?

Varis tedavisi sonrasında kalıcılığı artırmak mümkündür. Bunun için hem doktorun önerilerine uymak hem de bazı yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir:

• Düzenli egzersiz yapmak
• Uzun süre hareketsiz kalmamak
• Ayakta uzun süre durmamaya özen göstermek
• Bacakları dinlendirmek ve yukarı kaldırmak
• Uygun kompresyon çoraplarını kullanmak
• İdeal kiloda kalmak

Bu tür önlemler, varis tedavisi sonrası oluşabilecek yeni varislerin önüne geçebilir ya da oluşma süresini geciktirebilir.

Varis Tedavisi Tekrar Gerekir mi?

Birçok hasta, ilk uygulamadan sonra yıllarca rahat edebilir. Ancak bazı bireylerde, varis yapısına uygun yeni damarlar zamanla benzer sorunlara yol açabilir. Bu durumda yeniden varis tedavisi gerekebilir. Tedavinin şekli, yeni oluşumun yaygınlığına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak yeniden değerlendirilir.

Sonuç Olarak

Varis tedavisi, doğru yöntemle, doğru kişiye uygulandığında kalıcı sonuçlar sağlayabilir. Ancak bu durum, tüm hastalarda yüzde yüz garanti edilebilecek bir sonuç değildir. Yeniden oluşma ihtimali bulunan bir damar rahatsızlığı olan varislerde, tedavi kadar korunma da büyük önem taşır.

Bu nedenle, varis tedavisi sonrası düzenli kontroller, yaşam tarzı değişiklikleri ve önleyici önlemler, tedavinin kalıcılığını büyük ölçüde etkiler. En doğru bilgi ve yönlendirme ise daima bir uzman hekimden alınmalıdır. Kişiye özel bir planlama ile hem tedaviden maksimum verim alınabilir hem de olası tekrarların önüne geçilebilir.